Altının ortaya çıkışı, tarih öncesi dönemlere kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. İnsanlar, altını ilk olarak M.Ö. 4000'li yıllarda, Mezopotamya ve Mısır gibi antik uygarlıklarda keşfetmeye başlamışlardır. Altın, ilk olarak doğada serbest halde bulunabilen metallerden biridir. Bu nedenle, insanlar altını kolayca bulup çıkartabilirlerdi. Altın, genellikle nehirlerin taşımış olduğu kum ve çakıl yataklarında, dağlardaki maden damarlarında ve yer altı kaynaklarında bulunur. Antik dönemlerde altın, değerli bir metal olarak görülüyordu ve genellikle mücevherler, heykeller ve diğer süs eşyaları yapımında kullanılıyordu. Aynı zamanda, ticaretin de bir ödeme aracı olarak kullanıldığı bilinmektedir. İlk olarak M.Ö. 550'li yıllarda, Lidya Krallığı'nda, altın ve gümüşün standart bir ticaret aracı olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Altın, tarih boyunca birçok medeniyet için önemli bir değer ve zenginlik sembolü olmuştur. Antik Mısır'da, Firavunlar için altın büyük bir öneme sahipti ve ölümden sonra da kullanıldığına inanılırdı. Roma İmparatorluğu döneminde, altın sikkeler yaygın olarak kullanılan bir para birimi haline geldi. Altın, keşfedildiği andan itibaren insanların ilgisini çekti ve değeri her zaman yüksek oldu. Bugün bile, altın hala yatırım aracı, mücevherat ve endüstriyel kullanım için tercih edilen bir metal olarak önemini korumaktadır.